19 Mart 2014 Çarşamba

MARMARİS

MARMARİS

Ayvalık'taki otelimizde sabah kahvaltısını sıkı bir şekilde yaptık. Şimdi ki hedefimiz MARMARİS'ti ve epeyce yolumuz vardı. Yaklaşık 4 saatlik yolculuk yaptıktan sonra MARMARİS sınırlarına eriştik. Daha önce gelenlerin hiç dikkatini çektimi bilmiyorum ama yol üzerinde başka yerde görmediğim değişik kayalıklar vardı. Bununla ilgili hiç bir bilgi bulamadım internetten.



Daha önce gelenlerin hiç dikkatini çektimi bilmiyorum ama yol üzerinde başka yerde görmediğim Marmaris'e yaklaştıkça kulaklarımız basınçtan duymaz  oldu. Çünkü Marmaris yüksek dağların ardında geniş bir düzlükte yer almaktadır. Yol boyunca manzaralı yerlerde mola verip resim çekmeyi de unutmadık tabi...



Ardından yine 2 sene önce gelip kaldığım Alibaba Oteline geçtik. Şansıma yine en üst kat boştu ve 2 sene önce yine bu otelde kaldığımı söyleyince memnun olarak odayı (birazda indirim yaparak) verdiler. Gelecekler için fiyat bilgiside vereyim civar oteller 70-120 TL arası değişiyor. Biz 60 TL'ye sabah kahvaltısı dahil olarak odayı tuttuk. Bedavadan biraz pahalı geldi bana sonuçta klima, duş, tv, havuz gibi günlük otel ihtiyaçlarınızı karşılıyorlar. Odaya yerleştikten sonra 1 saat kadar havuz sefası yaptık.


Havuzda yeteri kadar yüzdükten sonra Marmaris sahiline kendimizi attık. Dalga olduğu için olduğum yer denize girmeye uygun değildi. Bizde sahil boyunca Marmarisi keşfe çıktık.


Hediyelik eşya satan bir çok dükkan bulup ev için ufak tefek süs eşyaları aldık. Eşim orada bir fes bulup poz vermemi isteyince onu kıramadım.


Ve o gün eşimle evliliğimizin 2.yıl dönümüydü. Bugünün anısına güzel bir akşam yemeği yedik. Restoranttan çıktıktan sonra Marmaris belediyesinin meydanındaki havuzda müzik eşliğinde su ile müthiş bir görsel şölen izledik. Fıskiyelerden çıkan su yer yer 100 metre kadar havalanmaktaydı. Aşağı düşen su damlaları ise üzerimizde çok tatlı bir ıslaklık bırakıyordu.


Görsel şölen bittikten sonra pekte görmeye alışık olmadığımız yaşlı bir çiftin yanına oturduk. Etrafımızda hep gençler ve yabancı turistler olduğundan ilk kez bir yaşlı çift gördüm desem yalan olmaz heralde. Havadan sudan muhabbetten sonra konuştuğumuz amca "sakın arkadaki caddeye geçmeyin" diye bize uyarıda bulundu. Gitmeyecektim ama çok ısrarlı söyleyince merak edip gittik. Amcanın bize demek istediği "size uygun yerler değil" demekmiş


Burdan sonra otelimizin yolunu tutup uyuduk.Sabah kalktığımızda otelin kahvaltı bölümünde kahvaltımızı yapıp teşekkür ederek otelden ayrıldık.Şimdi ki rotamız FETHİYE'ydi. Marmaris'ten çıkarken kiminin KLEOPATRA ADASI kiminin SEDİR ADASI olarak bildiği sapaktan dönerek adaya doğru aracımızı sürdük.Vardığımız noktada otopark ve küçük bir liman vardı.Sedir adası az ilerimizde durmasına rağmen bizden kişi başı 25 TL tekne ücreti istendi. Bizim gibi bekleyenlerden birisi görevliye sitem ediyordu Çünkü 5 kişi gelmişlerdi ve 125 TL parayı havadan sudan vermesi gerekiyordu. 15 TL adaya ulaşım için hizmet bedeli ve 10 TL "adaya ayak basma parası" olarak alıyorlar. Aklımda kalmadı değil ama yok yere 50 TL vermek istemedim ve adaya karşı bir resim çekilerek yoluma devam ettim.


Yol üzerinde ERMİŞ DEDE adında bir muhteremin mezarını gördük ama laf olsun diye yol üzeri yazmadım. Gerçektende 2 şeritli bir yol üzerinde yolun ortasında bir mezarlık vardı. Denizciler yolunu kaybetmesin diye hep onlara karadan ışık tutan birisiymiş ERMİŞ DEDE fakat mezarının neden yolun ortasında olduğuna dair bir bilgim yok. 


Yola devam ederken asfaltlı yollar yerini toprak yollara ,toprak yollar taşlı yollara ve taşlı yollar artık yol bile denmeyecek yerlere bıraktı kendini. Yollar asfaltlıyken gördüğüm NİMARA MAĞARASI tabelasını takip etmek istemiştim. Eşim her ne kadar buralar çok ıssız dönelim dediyse de şimdi çıkar birazdan çıkar karşımıza mantığıyla epey yol katettik. Tam vaz geçicektim ki karşıma bisikletli biri geldi. Mağaranın daha ne kadar uzakta olduğunu söylerken adamın yabancı olduğunu farkettim. İngilizcemi konuşturup :) adamla kısa bir sohbetin ardından 500 Metre kadar ileride mağaranın girişi olduğunu öğrendim. Yani yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik dedikleri bu olsa gerek...


Tabelanın olduğu yere aracımızı park edip resimde gözüken yoldan 100 metre kadar yürüdük. Çiğdem her zaman ki gibi gelmek istemedi ama haklıydı. Gerçekten ürkütücü bir sessizlik hakimdi. Geçtiğimiz yollar çok dar ve orman içiydi... Azmin zaferiyle mağaranın girişine ulaştık.



Resimde görülen patika yoldan aşağıya doğru inip konuştuğumda sesimin güzel bir şekilde yankı yaptığını duydum. Bir süre burada resim çektikten sonra bu ürkütücü yerden uzaklaşıp FETHİYE'ye doğru yola koyulduk...

MARMARİS

0 yorum:

Yorum Gönder