19 Eylül 2018 Çarşamba

SAKAR SEYİR TERASI - GREEN NATURE RESORT & SPA MARMARİS

Merhaba arkadaşlar! Eğer bu sayfada arabanın torpidosunu dolu görüyorsanız tatile çıkıyoruz demektir :) Ne tesadüftür ki ilk resimde içeceklerle dolu bir torpido gözüküyor. Aylardır hayalini kurup yüzlerce otel arasından bir çok kriteri göz önünde bulundurarak yaptığımız elemeler sonunda Marmaris'te bulunan Green Nature Resort & Spa'yı tercih ettik. İstanbul'a çok yakın sayılmasa da bir Antalya kadar uzakta değildi. Antalya tarafında daha güzel oteller gördük fakat 1 çocuk 1 bebek ile yolu çokta uzatmayalım dedik ve koyulduk yola. Haydi başlayalım !


Uzun yolda seyahat etmek benim için keyiftir. Nasıl olmasın ki? Ailece uzun yola gitmenin mutluluğu müthiş! Henüz Maltepe semalarında bir benzinliğe girip aracımızın yakıtını dolduruyoruz. İçerisinde çeyrek depo kadar yakıt vardı. 325 TL'ye fullendi.


Saat gece 02:00'de kalkacak olan arabalı vapur için Pendik-Yalova İdo deniz otobüsleri terminaline geldik. Yola çıkmadan son 1 haftaya kadar tam karar verememiş olmamızdan dolayı istediğim saatlere arabalı vapur bulamadım. Sabaha doğru 05:00 gibi bilet bakıp düşündüğüm sırada gece 04:00 ve 03:00 vapurları dolmuştu bile! Daha fazla oyalanmadan 02:00'ye araç ve yolcu dahil 61 TL'ye rezervasyon yaptırdım.


Kızım Defne tatilci oldu diyebilirim. Oğlum Ege ise geçen sene Kuşadası Palmin Hotel deneyiminden sonraki 2. deneyimi Green Nature Resort & Spa olacak. Bebek yaşta iyi gezdirdiğimi düşünüyorum :) 
Uykusuz yola çıkmak nasıl bir duygu bilirsiniz. 
02:45 civarında Yalova'ya indik. 04:00 sularında artık kontrol ve hareketlerim zayıfladığından bir benzinliğe çekip uyumayı uygun gördüm. Neyse ki benim gibi düşünen onlarca kişi vardı. Susurluk'ta koltukları yatırıp ailece uykuya daldık. İlk uyanan bendim ve saat 06:30'du. 2.5 saatlik uyku beni resetlemiş kendime getirmişti. Yola devam...


Çok detaya girip yol boyu dinlediğim müzikleri paylaşmıyorum fakat hiç durmadan Marmaris sınırlarına kadar geldik. Yıllardır farklı kaynaklardan gördüğüm bir manzarayı keşfetme zamanı gelmişti. Marmaris'e inen kıvrımlı yolu gidenler bilir. Hep o yoldan Akyaka'ya doğru Azmak Nehri manzarasına bakardım ama internette gördüğüm fotoğraf çok daha yüksek ve güzeldi. Meğerse yıllardır yanından görmeden geçtiğim yer 'Sakar Seyir Terası'ymış. Marmaris'e inen yol üzerinde birden sağ tarafa doğru dönen 'aşırı derecede' kötü tozlu topraklı bir yoldan 3 Km kadar gidince ulaşılıyormuş.


Google Maps'e aynen 'Sakar Seyir Terası' diye yazarsanız çıkıyor yoksa farklı bir yer gösteriyor haberiniz olsun. Fotoğrafta o duyguyu tam alamamış olsam da yol güzargahınıza mutlaka ekleyin. Binek alçak arabalar altını vurabilirler dikkatli gidin mesuliyet kabul etmiyorum :) Manzaranın tadı hafif bir yiyecekle çıkar. Biz ailece gözlemeye düşkünüz. O zaman gelsin gözlemeler :)


Burada sanırım 1 saat kadar vakit geçirdik. Otel girişleri 14:00 olduğundan burada biraz oyalandık. Gitmeden öncede ailece bu manzaraya karşı unutamayacağımız yükseklikte fotoğraf çekildik.


Manzaranın yüksekliğini gösteren bu videoyu izlediğinizde bana hak vereceksiniz...


Bu tip yerlerde neye ne kadar vereceğiniz genelde muamma olur ama işletme açık yüreklilikle bizde her şey şeffaf kardeşim dercesine asmış fiyatlarını. Kişi başı köy kahvaltısı 35 TL, Gözlemeler 10 TL. İncelemek isterseniz buyrun...


Şimdi gelelim kuru fasülyenin faydalarına :) Uzun bir yolculuktan sonra işte Marmaris karşımızda!


10 dakikalık bir yolculuğun ardından nihayet otelimize kavuştuk. Karşılama oldukça samimi ve güler yüzlüydü. Giriş işlemlerimizi halledip odamızın yolunu tuttuk. İş sebebi ile önceden rezervasyon şansımız yoktu. Bu yüzden dolarında fırlamasıyla otel fiyatları uçmuştu. 4 gece 5 gün için her şey dahil 3100 TL. Çocuklar sıcaktan ve yoldan yorulmuş olacak ki hemen yatağa koştular.


Rezervasyon sırasında havuzu veya aquaparkı gören bir oda istediğimi belirtmiştim sağ olsunlar manzaramız da güzeldi.


Otel her şey dahil konseptte sabah, öğle ve akşam açık büfe. Gün boyu içecek dahil. 12:00-17:00 arası fast food ve pastane mamülleri ikramlı. Yani anlayacağınız yok yok! 


Biraz atıştırdıktan sonra kendimizi havuza atalım dedim. Bu sene yaz biraz geç geldi haliyle denize çok giremedik o yüzden acısını havuza girerek çıkartacağız :) Kızım Defne'nin 1 yıl aradan sonra havuzla tekrar buluşması görülmeye değerdi. Her şey "O" ve kardeşi "Ege" için...


İlk gün yol yorgunluğu ile birleşince çokta adapte olamadım. Günün akşamında açık büfe yemek için hazırlıklar yapılırken bizlerde üstümüzü değiştirmeye gittik. Erinmeden saydım. Tatlı, salata ve ana yemekler dahil 150 çeşit yiyecek vardı. Otel yorumlarına Google'dan bakarsanız bir kaç tuhaf insan yemeklerin yetersiz olduğunu yazmış. "Boşan da semerini ye" lafı sanırım bu kişiler için söylenmiş. Arkadaşlar aklına gelen gelmeyen oldukça zengin bir menüsü vardı ki, eminim aklınıza gelmeyen bir yiyecek olan 'midye' dahi servis ediliyordu. Artık siz düşünün otelin mutfağı nasıldır diye...


Yemekten sonra dev satranç kızımın ilgisini çekti. Kurallarını bilmese de burada bir süre vakit geçirdik.


Günün akşamında amfi tiyatro gösterileri için hazır bulunduk. Karaoke adındaki gösteri izleyiciler arasından birilerini seçerek şarkı söylenmesinden ibaretti. Yani ilk gün animasyonunda çokta eğlendiğimiz söylenemez. Ertesi gün dinlenmiş ve daha enerjik olarak güne başladık. Ailece kahvaltıya inip otelin veli nimetlerinden faydalandık.


Hayatımda ilk kez geçen sene Kuşadası Palmin Hotel'de aquapark deneyimi yaşamıştım. 2. kez bu deneyimi yaşamak için aquapark tarafına geçtim.


Otelde 2 büyük havuz, 2 çocuk havuzu ve aquapark havuzu olmak üzere toplamda 5 tane havuz mevcut. 1 yıl aradan sonra tekrar bu kaydıraklardan kaymak büyük keyif verdi. Gün boyu aquapark ve havuzda keyifli bir gün geçirdik. Akşam saatlerinde havuz başına koyulan masalarda keyifli bir akşam yemeği ile amfi tiyatronun yolunu tuttuk. 


Bu akşam yapılan gösteri beğenimizi kazandı. Sihirbaz Aile adındaki gösteride gözümüzün önünde inanılmaz şeyler yapıldı ve günü bu şekilde sonlandırdık.


Ertesi gün havuz çocukları yormuş olacak ki epey geç kalktılar. Ben tek başıma hafif bir kahvaltı ile günü geçiştirdim. Çocuklar geldiğinde 1 saat kadar havuzda vakit geçirdiysek de oğlum ege uykuya yenik düştü ve havuz içindeki şişme botta uyuyakaldı. Bizde kızımla öğle yemeği için restorantın yolunu tuttuk. Her şey açık büfe olunca insan hepsinden yemek istiyor tabi. Dün akşam yemeği biraz fazla kaçırınca yatarken rahatsız olmuştum. O yüzden çok yormayacak şekilde öğle yemeğimizi yedik.


Oğlum Ege uyandıktan sonra yemek yediler. Yemekten sonra çocuklar eğlensin diye Kids Club'a gittik. Otelde çocuk sayısı çok olmasına rağmen Kids Club kalabalık değildi.


Günün belirli saatlerinde resim boyama, çizgi film izleme ve yüz boyama gibi çocuklar için aktiviteler mevcut.


Oğlum Ege renkli top havuzunu görünce birden oraya doğru atladı. Bir süre oynattık ama çıkmak istemedi. Çocuk işte...


Bir süre sonra tekrardan havuz ve aquaparka döndük. Kızım Defnenin şişme yeleği zarar gördüğünden otelin 2 marketine de bakarak başka bir şişme yelek aldık (30 TL). 


Güneş gün boyu tepemizde olduğundan insan sürekli sıvı bir şeyler içmek istiyor. Ben kola içerken eşim ve kızım meyve kokteyli içtiler.


Biraz da otelin içerisini keşfetmek için kapalı havuz tarafına geldik. Fotoğrafın sağında küçükler içinde ayrı bir havuz mevcut. Güzel ama tabi ki açık havuz kadar eğlenceli değil. 


"Burası Ne Baba" diye kızım merak edince Türk Hamamına da girdik. Bizden başka kimse yoktu. 1 tanesi büyük 2 tanesi küçük 3 farklı hamam mevcuttu.


Masaj & spa, kuaför, market, hediyelik eşya ve dövme gibi hizmetleri de bulunan otelin kapalı kısmındaki yerler bu şekilde...
Otel konum itibariyle Marmaris sahil yolunun sonunda ve İçmeler beldesine komşu durumda. Akşam yemeğinden sonra İçmelere gitmek için aracımızla yola çıktık. Aracımızı uygun bir yere park ettikten sonra dere boyunca uzanan yoldan sahile indik.


Sahil oldukça kalabalık ve hareketliydi. Buzdolabı magnet koleksiyonum için gözlerim hediyelik eşyacılardaydı. Hoşuma giden bir magneti daha koleksiyonuma katarak 42. magnetimi aldım. İçmeler sahili denize girmek için çok güzel gözüküyordu. Hava karanlık olduğundan yolumuza devam ettik. Sahil boyunca 1-2 saat dolaşıp otelimizin yolunu tuttuk.
Ertesi gün güzel odamızın güzel manzarasıyla güne uyandık.


Kahvaltının ardından kızım aquaparkta tek başına kaymak istediğini söyledi. Aslında korkuyordu hatta oraya çıkınca yapamayacak sandım ama tek başına ilk kez kaymayı başardı kızım Defne.


Karnımız tok olduğundan öğle yemeği yemedik. Onun yerine fast food atıştırmalıklarıyla günü geçirdik. Akşam yemeğinden sonra amfi tiyatroda Türk Gecesi gösterisi vardı. Gayet eğlenceliydi. Özellikle turistlerin dansöz gibi kıvırması oldukça hoşumuza gitti :)


Green Nature Resort & Spa günlerimiz bu şekilde sonlandı ve bize unutamayacağımız güzel anılar bıraktı. Eşim ve çocuklar odalarına çıkarken ben gecenin bir yarısı şezlonga uzanıp sessizliği dinledikten sonra uyudum...
Artık oteldeki son günümüz ve çıkış vaktimiz gelmişti. Son kahvaltı için restoranttaydık.


Eşyalarımızı toplayıp kısa bir süre havuzda yüzdükten sonra otelden ayrıldık. Son bir fotoğraf ile ailece beğendiğimiz bu oteli güzel anılarımıza ekledik. 


Marmaris'ten Green Nature Resorttan selamlar ve sevgilerimizle...


SAKAR SEYİR TERASI - GREEN NATURE RESORT & SPA MARMARİS